Kalp ve damar hastalıkları denildiğinde kalp ve damarlardaki bütün bozukluklar anlaşılır. Kalp kaslarına giden kan miktarının tümüyle durması ya da azalmasından kaynaklanan iskemik kalp hastalıkları ise ölüm nedenlerinin dörtte birini oluşturmaktadır. Bu tür kalp hastalıklarının kaynağı damar sertliği olarak bilinen aterosklerozdur ve damarların daralmasına ve tıkanmasına yol açmaktadır. Ateroskleroz damarların esnekliklerini kaybederek daralmasıdır. Kolesterol gibi yağlı maddeler damar çeperlerinde birikerek damarları daraltır ve bu da damar esnekliğinin azalmasına yol açar.Daralma süresi erken yaşlarda başlayıp yavaş yavaş ilerleyebilir. Düzensiz ve sağlıksız bir yaşam tarzı ve yanlış beslenme alışkanlıkları bu sürece hız kazandırır. Bu sebeple yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı edinmek ve bunu yaşam tarzı haline dönüştürmek son derece önem taşımaktadır. Kalp hastalarının beslenmelerinde özellikle doymuş yağlardan kaçınmaları daha çok doymamış yağları tercih etmeleri, lif yönünden zengin beslenmeleri,basit şekerden kaçınmaları ve kompleks karbonhidratları tercih etmeleri, tuz tüketimlerini sınırlandırılmaları ve dengeli,yeterli beslenmeleri gerekmektedir. Fit’n Co ekibi bu hastalıklarda kişiye özel oluşturdukları yeterli ve dengeli beslenme programlarıyla ‘beslenme tedavisi’nde başarı sağlamaktadır.
Tiroid bezi boynumuzun ön kısmında bulunan ve görevi T3,T4 adı verilen tiroid hormonlarını üretmek,depolamak ve gerektiğinde kana vermek olan ve böylece de metabolizmamızı kontrol altında tutan bezdir. Tiroid bezinden salgılanan bu hormonların kandaki değerlerinin azlığı veya çokluğu bazı tiroid hastalıklarının göstergesidir. Kişinin sağlığı üzerinde önemli etkileri olan bu hastalıklar hipotiroid ve hipertiroiddir. Hipotiroid,tiroid bezinin yeterli hormon üretemediği durumlarda kandaki değerlerinin çok azalması sonucu ortaya çıkar.Metabolizma yavaşlığı ve buna bağlı kilo artışı ve kolesterol artışı vücut üzerindeki en önemli etkilerindendir. Hipotiroid erkeklere nazaran kadınlarda daha sık görülmektedir. Hipotiroidin bir çok çeşidi vardır ancak en sık görüleni Hashimoto tiroidi adı verilen ve otoimmün bir hastalık olanıdır. Hipertiroid, tiroid bezinin gereğinden fazla çalışması durumunda tiroid hormonlarının fazla üretilip kana salınmasıyla ortaya çıkar. Metabolizmanın çok hızlı çalışması sonucu fazla kilo kaybı önemli etkilerindendir. Her iki durumda da metabolizma hızı dikkate alınarak kişinin alması gereken günlük enerji miktarı iyi bir şekilde ayarlanmalı ve yeterli ve dengeli bir beslenme programı oluşturulmalıdır. Diyetlerin makro ve mikro nütrient içerikleri iyi ayarlanmalıdır.
Osteoporoz kemiklerde kalsiyum kaybının artması sonucu zayıflama ve kırılma riskinin arttığı bir hastalıktır. Özellikle yaşlı bireylerde ve menopoz sonrası dönemde görülmektedir. Osteoporozu önlenme de en önemli iki faktörden biri güçlü kemik yapısı oluşturmak diğeri de kemik kaybını önlemektir. Kemik kaybı 30-40 yaşlarında başlar ve yaşam boyu devam eder. Kadınlarda özellikle menopoz sonrası dönemde östrojen hormonu seviyelerinin azalması ile kemik kaybı hızı artmaktadır. Osteoporozun önlenmesinde tüm besin gruplarından tüketmek ve her öğünde bu gruplardan farklı çeşit besinleri seçerek besin çeşitliliği sağlamak, elzem besin öğeleri alımının sağlanması için yeterli ve dengeli bir beslenme alışkanlığı kazanmak önemlidir. Fit’n Co Ekibi, kişiye özel beslenme programları ile osteoporoz riskini en aza indirmeyi ve yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayarak oluşmuş olan osteoporozun ilerlemesini, yavaşlatmayı ve kemik kaybını önlemeyi amaçlamaktadır.
Bizi Takip Edin